“İtiraf’ diyenler FETÖ işbirlikçisi”
Yeni Akit gazetesi Erdoğan Bayraktar’ın itiraflarına “itiraf” diyenleri işbirlikçi ilan etti!
01.09.2021
Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Ne dediyse yapmış” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın 17-25 Aralık dosyasında kendisine ilişkin tapeleri doğrulamasının ardından gözler, o dönem fezlekeye giren yasal dinleme kayıtlarına çevrildi. İşte usulsüz imar işlerine ilişkin bazı sözleri:
Kuzey Ormanları: Başbakan beni aradı, Gümüşdere Kısırkaya’yı soruyor.
Turanlı’yla görüşme: Başbakanımız ‘Emrullah Müslüman uşaktır yardımcı ol diyor.’
Murat Kurum ile görüşme: Ali Ağaoğlu’nun Bakırköy’deki imar planını Başbakan’a arz ettim.
Bürokratlarla görüşme: TÜRGEV’in işini halletmemiz lazım. Niye bitirmediniz?”
Gazete manşetin yanındaki, “‘Bayraktar için savcı arıyoruz’” başlıklı haberinde ise, “CHP Sözcüsü Öztrak, ‘İktidarın 19 yıldır dini rant ve servet devşirmek için kullandığını’ belirterek ‘Şimdi ‘dava’ yolcuları, itirafçı olmaya başladı. Eski bakan, ‘Dosyamda ne varsa doğrudur’ dedi, görevini kötüye kullandığını kabul etti. Şimdi ucu nereye giderse gitsin eski bakanı ifadeye çağırabilecek bir cumhuriyet savcısı arıyoruz’ dedi” ifadelerine yer verdi.
“‘İtiraf’ diyenler FETÖ işbirlikçisi”
Yeni Akit gazetesi manşetinde, “‘İtiraf’ diyenler FETÖ işbirlikçisi” başlıklı habere yer verdi:
“17-25 Aralık kumpas operasyonunu gerçekleştiren ihanet şebekesinin işbirlikçileri, eski Bakan Erdoğan Bayraktar’ın son dönemdeki açıklamalarını çarpıtmaya devam ediyor. Bayraktar’ın verdiği röportajdaki, ‘Dosyamda ne varsa doğrudur’ sözünü ‘itiraf’ gibi göstermeye çalışan CHP’liler ve FETÖ yandaşı medya, aynı röportajdaki, ‘Dosyaların içi boş’ ve ‘Zalimce hazırlanmış dosyalar’ sözlerini ise görmezlikten geliyor.”
“Beş yıl sonra Körfez’e dönüş”
Karar gazetesi manşetindeki, “Beş yıl sonra Körfez’e dönüş” başlıklı haberinde, “Körfez’e köprü üstüne köprü… En sert mesajların verildiği Mısır’la normalleşmede ikinci aşamaya geçen Ankara, Riyad’ın ardından Abu Dabi’yle ‘sil baştan’ diplomasisini hızlandırdı. BAE Ulusal Güvenlik Danışmanı’nı Beştepe’de kabul eden Erdoğan, Veliaht Prens’le de kırmızı hattı çalıştırdı. Telefon zirvesinden ‘ilişkileri güçlendirelim’ mutabakatı çıktı. Üç aylık periyotta gelen hamleler yeni Körfez doktrininin ayakları oldu.
Mısır’a ‘Rabia’ üzerinden en sert tavır gösterildi, Sisi karşıtı söylem iç politikada kullanıldı. Ancak bu yaklaşım, dışarıda bölgesel işbirliklerine fren olduktan 8 yıl sonra terk edildi. ‘Kayıp yıllar’ tartışması sürerken zeytin dalı diplomasisi Kaşıkçı vahşetinin ardından iplerin koptuğu Suudi Arabistan’a uzatıldı. Son adım ise BAE oldu. Cumhurbaşkanı, Ulusal Güvenlik Danışmanı Al Nahyan’ı Ankara’da kabul etti. ‘Türkiye’de çok ciddi yatırım planları var’ dedi.
Erdoğan, kritik ziyaretten iki hafta sonra da Abu Dabi Veliaht Prensi el Nahyan’la telefonda görüştü. BAE resmi ajansının metninde, tarafların ikili ilişkilerin güçlendirilmesini ele aldıkları belirtildi. ‘İki dost ülke’ vurgusu yapıldı. İletişim Başkanlığı da iki ülke ilişkilerinin ele alındığını kaydetti. Öte yandan, Körfez’le görüşmeler yeniden başlarken bölgede bulunduğu belirtilen suç örgütü lideri Sedat Peker’in çarpıcı iddialar içeren yayınlarının kesilmesi de dikkat çekti” ifadelerini kullandı.
“Bölüm sayısı 169, yerleşen kişi ‘0’”
Birgün gazetesinin manşetinde, “Bölüm sayısı 169, yerleşen kişi ‘0’” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:
“ÖSYM YKS yerleştirme sonuçlarını açıkladı. Buna göre bin 280 bölümü tercih eden öğrenci sayısı 10’un altında kaldı. 169 bölüm hiç tercih edilmedi. ‘Her ile üniversite’ politikasının çöktüğünü gösteren yerleştirme sonuçlarına göre 9 vakıf üniversitesi kontenjanın yarısını bile dolduramadı.
Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı (YKS) yerleştirme sonuçları dün açıklandı. ÖSYM ayrıca yerleştirme sonuçlarına ilişkin sayısal bilgileri de kamuya ilan etti. Sonuçlar AKP iktidarının ‘her kente üniversite’ politikasının çöktüğünü bir kez daha gösterdi. Hem kamu üniversitesinde hem vakıf üniversitelerinde birçok bölüm boş kaldı. Bin 300’e yakın bölüme yerleşen kişi sayısı 10’un altında kaldı. Ayrıca tam 169 bölüm kimse tarafından tercih edilmedi.
Özellikle son yıllarda olduğu gibi mühendislik bölümlerinde boş kalan bölümler oldukça fazla. Bununla beraber mimarlık bölümü de az tercih edilen ya da tercih edilmeyen bölümler arasında yer aldı. Yine fen-edebiyat fakültelerindeki bölümler de bu durumdan nasibini aldı. En çok göze çarpan ise hiç kimsenin tercih etmediği bölümler arasında moleküler biyoloji ve genetik dahi var. Özellikle felsefe bölümü hiç kimsenin yerleşmediği bölümler arasında dikkat çekti. Öte yandan dikkat çekici diğer bir nokta ise bu bölümlerin büyük bir çoğunluğunun ikinci öğretim (İÖ) bölümlerinden olması. Ayrıca küçük sayılabilecek birçok kentteki üniversiteler de tercih edilmedi. Örneğin Adıyaman, Amasya, Iğdır, Ardahan gibi illerde üniversitelerde oldukça fazla bölüm boş kaldı. Toplamda ise boş kalan kontenjan sayısı ise 195 bin 304. Bu kontenjanın 120 bin 167'sini 4 yıllık lisans programları, 75 bin 137'sini ise 2 yıllık ön lisans programları oluşturdu.”