Ahmet Altan: Paltolu Donkişot
Hukuksal zorbalıkla hapis tutulup 71 yaşında bırakılmayan tek örneksin galiba. 27 yaşında Paltolu Donkişot piyesini yazan yazara mezranın pususu…
03.03.2021
Dün Ahmet Altan’ın yaş günüydü. 2 Mart 1950’de doğduğuna göre 71 yıl bitti.
Beş yılı Silivri’de geçmiş koca bir yaşam…
***
Ahmet Altan’ın 70 yıllık yaşamının derli toplu bir biyografisi yazılmadığı için hayatının sanal âlemdeki yansımasını merak ettim.
Google arama motoruna Ahmet Altan yazdım. 70 saniyede 59 milyon iki yüz bin sonuçla karşılaştım.
İlk sırada “tr.Vikipedia.org” duruyordu.
“Ahmet Altan-Vikipedi” maddesine dokundum..
***
Biyografisi; kariyeri, özel hayatı, davaları, eserleri ve ödülleri olarak beşe ayrılmıştı.
Sanal ansiklopedi, kariyerini gazetecilik olarak kabul ettiğinden, kariyerini de gazetecilik ve TV programcılığı olarak ikiye bölmüştü.
***
Bütün dünyada artık çok önde koşan romancılığı ve edebiyatçılığı burada geçiyordu.
Eserleri de “roman ve deneme” olarak yayınlanan kitaplarının alt alta sıralanmasından ibaretti.
***
Başlı başına bir maddenin “davalarına” ayrılmasının, özgür bir ülkede yaşayan herkesi şaşırtacağından şüphem yok.
Türkiye’de ise “yazar ve gazeteci” isen, biyografinde bir de “davaları” diye bir bölüm yer alıyor.
Gerçekten de Ahmet Altan’ın davaları neredeyse bütün diğer bölümlerden uzundu.
***
Gazetecilik olarak belirlenen kariyerine göz atar atmaz Ahmet Altan’ın 50 yıllık meslek yaşamının iki satıra indirgendiğini gördüm:
“Hürriyet, Güneş, Milliyet ve Yeni Yüzyıl gazetelerinde uzun yıllar köşe yazarlığı yaptı. Milliyet gazetesinde çalıştığı dönemde, gazetede Kürtlerin çoğunluğu oluşturduğu kurgusal bir ‘Kürdiye’ ülkesinden bahseden yazısı nedeniyle gazeteden kovuldu.”
Vikipedi’nin çok çekingen bir şekilde tanımlamaya kalktığı yazının başlığı “Atakürt’’tü…
Ahmet bu yazıyı 17 Nisan 1995 tarihinde yazdı. Hava Kuvvetleri Komutanı Ahmet Çörekçi’nin talebiyle de işine son verildi. O zamanlar gazete işlerine askerler bakıyordu, şimdilerde ise sivil vesayetin atanmışları bu işlerle meşgul…
***
Vikipedi’de o 71 yıllık yaşamın ilk 45 yılı ile ilgili başka bir iz yoktu…
Küçücükken kuzudan korktuğu yoktu…
Minicikken yatılı gittiği Ankara Koleji yoktu…
1959 da ailecek İstanbul’a geldiğimiz yoktu…
High School, Haydarpaşa Lisesi, Robert Kolej, Kültür Koleji ve İstanbul'un gezip durduğu bilumum orta okul ve liseleri yoktu…
19 yaşında evlenmesi yoktu…
Ortadoğu Üniversitesi’nin petrol mühendisliğini kazanınca yeniden Ankara’ya dönmesi, orada Bilgi Yayınevi’nde musahhihlik yapma yoktu…
Bilgi Yayınevi’nde çalışırken 1972 yılında Horace McCoy’dan çevirdiği Gazetecinin Ölümü yoktu.
***
Petrol Mühendisliği uygun bir meslek gibi görünmeyince, Ahmet Altan yeniden İstanbul’un yolunu tuttu.
Otuz yıl hocalık yaptığım İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde okumağa başladı.
Bu arada Associated Press’de çalışmaya başladı.
***
Vikipedi’de sadece Hürriyet olarak geçen süre de epeyce uzundu. Önce Dış Haberler Servisi’nde gececi olarak çalışmaya başladı. Sonra gündüze geçti. Ardından servis şefi oldu.
Ardından “Bir Günün Hikâyesi” ni yazmaya başladı.
1982 tarihinde ilk romanı, Dört Mevsim Sonbahar yayımlanıncaya kadar da çevirilere devam etti:
1974 – Vatanseverler – James Barlow,
1976 – Yalnızlar Kumsalı – Juan Goytisolo
1976 – Aşk Çiftliği – Lonnie Coleman
1977 – Ovadaki Ateşler – Shohei Ooka…
Bir de hiç duyulmamış ve hiç oynanmamış, 27 yaşında yazdığı bir gençlik piyesi vardır:
Paltolu Donkişot.
***
32 yaşında ilk romanı olan Dört Mevsim Sonbahar yayımlandı.
Fransa’dan okurken askerliğimi yapmak için Türkiye’ye geldiğimde, yeni taşındığı Göztepe’deki evde bana o romanı nasıl heyecanla okumuştu.
Onun da Tuzla’da piyade okulunda yedek subaylığa başladığı günlerdi. Sonra KKTC’ye sınırda tercüman olarak gönderilecekti.
***
Ardından Güneş gazetesi.
Ardından Milliyet geldi…
Onları da 1990’lı yıllarla beraber basın tarihinin bir parçası olan baba evinden haberler olarak daha sonra anlatırım.
2000'li yıllarda da Taraf macerasını…
***
Türkiye’deki “Mafya dostu, yazar düşmanı” durum tüm dünyanın dikkatini çekiyor.
Hukukun olmadığını tüm dosyaları inceleyerek de görüyorlar…
Askerî vesayetçilerle siyasal İslamcıların ortak tutsağı olarak, beş yıldır kendisine zulüm edilen Ahmet Altan, bugün bütün dünyanın yakından tanıdığı, Silivri’deki yazdığı ilk kitabı 23 ülkede yayınlanmış, davaları yakından izlenen çok önemli bir edebiyatçı.
***
Ahmetciğim,
Üç yazı bahane edilerek hukuksal zorbalıkla beş yıldır hapis yatırılan ve 71 yaşında bırakılmayan da tek örneksin galiba.
27 yaşında Paltolu Donkişot piyesini yazan bir yazara, mezranın pususu olarak kabul et.
O benim de çok iyi bildiğim beton yığınları arasında, girdiğin yeni yaşını kutluyorum.
Ve…
Lanet olsun diyorum, ne diyeyim.