“Ahmet Altan için adalet yerini er geç bulacak”

İngiliz PEN başkanı, ünlü hukukçu ve yazar Philippe Sands: “Ahmet Altan’ın hapiste tutulması haklarının ihlal edilmesidir.”

P24

13.10.2020

İngiliz PEN Başkanı, uluslararası üne sahip Britanyalı ve Fransız insan hakları hukukçusu, ödüllü yazar Philippe Sands, Ahmet Altan’la ilgili açıklamalar yaptı.

Ahmet Altan’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) görüşülmeyi bekleyen başvurusunda da avukat olarak imzası bulunan Philippe Sands, Altan’ın cezaevinde yazdığı Dünyayı Bir Daha Görmeyeceğim kitabı için bir önsöz de kaleme almıştı. 

Philippe Sands’in açıklamaları, kitabın Romanya’da basılması nedeniyle Romen gazeteci Magda Grădinaru’ya verdiği mülakatta yer aldı.

Daha önce dokuz dilde yayımlanan ve birçok ödül alan kitabın Romencesi geçen hafta piyasaya çıktı. Kitap bu yıl içinde altı dilde daha yayınlanacak.

Philippe Sands’in, Romanya’da bugün yayımlanan mülakatının tam metnini sunuyoruz:

Öncelikle, Ahmet Altan’ın durumu şimdi nasıl? Hâlâ cezaevinde olduğunu ve davasının Avrupa İnsan Haklar Mahkemesi’nde görüşüleceğini biliyoruz. Davanın gidişatı size nasıl görünüyor?

Philippe Sands:  Ne yazık ve ne kadar üzücü bir durumdur ki, Ahmet hâlâ cezaevinde ve hâlihazırda dört yıldan fazla oldu. Hapiste tutulması kendisinin haklarının ihlal edilmesidir, özellikle de ifade ve âdil yargılanma hakkının. Ancak er geç adalet yerini bulacak, bundan hiç kuşkum yok.

Başarısız darbe girişiminden hemen sonra tutuklanan bazı Türkiyeli aydınlar zaman içinde serbest bırakıldılar. Birçoğu da, mesela Aslı Erdoğan’ın durumunda olduğu gibi uluslararası baskıyla bırakıldı. Ahmet Altan’ın serbest bırakılması yönündeki girişimler neden başarısız oldu? Kendisi Erdoğan rejimi için daha büyük bir tehlike mi oluşturuyor? 

Philippe Sands: Ahmet Altan bir yazar ve bir siyasi tutuklu. Bir yazar ve bir barış adamı olarak hiç kimse için bir tehlike oluşturmuyor.

Demokratik dünya, Ahmet Altan için Türkiye’nin içişlerine karışmakla suçlanmadan daha fazla şey yapabilir mi? Ve bu dava Türkiye’nin “içişleri” kapsamında mıdır?

Philippe Sands:  “Demokratik” dünya elbette daha fazlasını yapabilir. 1945’ten bu yana, insan hakları bir ülkenin içişlerinden sayılmıyor. Bu kapsamda alınabilen birçok önlem var,  siyasi liderlere karşı hedefi belirlenmiş seyahat kısıtlamaları ve iktisadî yaptırımlar da buna dahil. Uluslararası Ceza Mahkemesi kuruluş yasasına göre “uluslararası hukukun temel kurallarının ihlal edilmesi sûretiyle bir kişiyi hapsetme ya da fiziksel özgürlüğünden başka şekilde mahrum bırakma” insanlığa karşı suç oluşturabilmektedir; dolayısıyla, uluslararası ceza hukukunun da, zamanı gelince, devreye girmesi mümkündür.

Ahmet Altan cezaevinde bir kitap yazdı, zira hâlâ yazacak bir kalemi kâğıdı var. Bu kitabı nasıl tarif edersiniz? Kitabın adı ürkütücü: Dünyayı Bir Daha Görmeyeceğim.

Philippe Sands: Ahmet’i, üç yıl önce, cezaevinde ziyaret edişimi hiç unutamıyorum. Uydurma suçlamalarla hayatının geri kalanının hapiste geçirmeye mahkûm edilmiş ve hâlâ bu duruma gülmeyi başarabilen bir adamla zaman geçirmek hakikaten özel bir şeydi. Ahmet ve olağanüstü kitabı, onun kelimelerinin, kişiliğinin ve ruh hâlinin her şeyi gölgede bırakan fevkalâdeliği beklenmedik bir sevinç yaratıyor insanda.