Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Ahmed El-Şara ile 24 Mayıs 2025 tarihinde, İstanbul'da bir araya geldi. 

Basın Tarihi: Uçağı Kim, Neden Düşürdü?

Basın Tarihinin projektörleri altında “değişenlere” bakarsak, düşürülen uçaktan El Şara’nın İstanbul ziyaretine geçtiğimiz
söylenebilir. Değişmeyen ise bir türlü huzur bulamayan Ortadoğu’nun hali

MEHMET ALTAN

28.05.2025

Birkaç gündür El-Şara’nın İstanbul ziyareti konuşuluyor.

Suriye’nin geçici Devlet Başkanı Ahmed El-Şara aşağı, Ahmed el-Şara yukarı…

Üstelik Şara, İstanbul’da sadece Türk yetkililerle değil, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Barrack ile de görüştü.

İstanbul’da neler konuşuldu, merak ediliyor.

Uluslararası hukukun, demokrasinin, temel hak ve özgürlüklerin tehdit altında olduğu bu deliryum çağında bölgede herkes kendine göre bir yemek pişirme derdinde galiba.

Ama en sağlıklısı insanı odağa alan, refah ve özgürlük üreten bir rejim… Bu kadar sıradan ama sağlıklı bir formül inkara kurban giderse, ortaya neler çıkar kestirmek zor.

***

Basın Tarihi treni 2012 yılında dolanırken, güncel haberlerin tetiklemesiyle o yıllardaki Türkiye-Suriye ilişkileri üzerinde durdu.

Yılın en önemli olayı, 22 Haziran’da Malatya Erhaç 7. Ana Jet Üs Komutanlığı’nda konuşlu 173. Filo’ya ait RF-4E Phantom model uçağın, tek başına, silahsız ve tanıtma sistemi açık olduğu halde Suriye tarafından ihtarsız olarak sınır ihlali gerekçesi ile düşürülmüş olması.

Suriye tarafından düşürülen Türk uçağı yılın en çarpıcı haberi.

***

Bütün medya günlerce bu gelişmeler etrafında dönüp durmuş.

Olayın duyulmasının ardından uçağın Suriye tarafından düşürüldüğü kesinleşinceye kadar ihtimaller ihtimalleri, tahminler tahminleri kovalamış.

Örneğin, olayın hemen ardından Hürriyet’te yer alan haberde iddialar şöyle sıralanmış:

– 14 Mayıs’ta İsrail’e ait bir uçak KKTC hava sahasını 8 dakika ihlal ettiği için Erhaç’taki uçaklar KKTC hava sahasını korumak ve Rum Kesimi’nin İsrail’le birlikte yürüttüğü petrol ve doğalgaz arama çalışmalarını fotoğraflamak için uçuyordu.

Uçak bu görevi yaparken düştü. (Malatya Erhaç’ta keşif ve gözetleme yapmada kullanılan iki pilotlu RF-4E uçakları konuşlu.)

– Uçak Suriye’nin Akdeniz kıyılarında Rusya’ya ait savaş gemilerinin hareketliliğini izliyordu. Fark edilince Suriye savaş uçakları ile it dalaşına girdi ve düştü.

– Türk uçağı bir Rusya savaş gemisinden atılan füzeyle düşürüldü.

–  Uçak Suriye Hava Sahası’nı ihlal etti. Suriye’nin karadan fırlattığı füzeyle düşürüldü.

–  Uçak uluslararası hava sahasında uçarken arızalandı. İrtifa kaybetmeye başladı ve Suriye karasularına düştü.

–  Pilotlar fırlatma koltuğunu kullanarak kurtuldu.

–  Uçak Suriye karasularına düştüğü için Türkiye ve Suriye ortak çalışma başlattı.

–  Pilotlar kurtuldu ve Suriye Türk uçağını düşürmek zorunda kaldığı için üzüntülerini dile getirdi.

–  Pilotların fırlatma koltuğundan sinyal alındı. Suriye’ye ait bir sahil güvenlik hücum botu tarafından kurtarılan pilotlar rehin alındı.

***

Dış basın da olaya büyük yer ayırdı.

Orada da çeşitli ihtimaller tartışıldı.

Örneğin, olayın hemen ardından Sunday Times’ın haberinde, Türk yetkililerin uçakla ilgili yaptıkları açıklamalarda, düşürülen F-4’ün neden o kadar düşük irtifada uçtuğu konusuna açıklık kazandırmadıkları vurgulandı.

Sunday Times’a göre bir olasılık, Kıbrıs istikametinde keşif uçuşuna çıkan F-4’ün rotasını şaşırarak Suriye sahillerine yaklaşmış olabileceği…

Gazete, Kıbrıs hükümetinin İsrail ile iş birliği içinde Akdeniz’deki doğal gaz kaynaklarından yararlanma planını açıkladığından bu yana, Türk Hava Kuvvetleri’ne ait savaş uçaklarının bölgedeki keşif uçuşlarının keskin bir artış gösterdiğini yazdı.

***

Zaman bu iddiaların büyükçe bir kısmını eledi.

23 Haziran 2012’de Başbakan Tayyip Erdoğan başkanlığında düzenlenen güvenlik zirvesinden sonra yapılan yazılı açıklamada uçağın Suriye tarafından düşürüldüğü belirtildi.

Pilotlarımızın maalesef şehit düştüğü anlaşıldı.

Uzun süren arama çalışmaları neticesinde 5 Temmuz’da deniz seviyesinin bin 260 metre altında Hava Pilot Teğmen Hasan Hüseyin Aksoy ve Hava Pilot Yüzbaşı Gökhan Ertan’ın naaşları bulundu, uçak enkazına ulaşıldı.

***

Olaylar çerçevesinde Türk Silahlı Kuvvetleri, Suriye’ye karşı angajman kurallarını değiştirdi ve Suriye sınırı boyunca askeri hazırlıklar yaptı.

Yeni angajman kuralları gereği, Suriye tarafından sınıra yaklaşan her askeri unsur tehdit olarak değerlendirilip askeri hedef muamelesi görmeye başladı.

3 Ekim 2012 tarihinde Suriye tarafından Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesine düşen top mermisi nedeni ile 5 Türk vatandaşı öldü.

Türkiye anında misilleme olarak Suriye’de tespit edilen askeri bölgeleri top atışına tuttu.

Misilleme sonucunda 34 Suriye askerinin öldüğü iddia edildi.

***

Suriye Devlet Başkanı Beşir El Esad, Cumhuriyet Gazetesi Ankara temsilcisi Utku Çakırözer’e uçağın düşürülmesinden bir ay sonra verdiği mülakatta,

“Düşürene kadar uçağın kime ait olduğunu bilmiyorduk. Uçak İsrail uçaklarının daha önce üç kez kullandığı koridoru kullanıyordu. Radarlarımızda görmediğimiz ve bilgi de verilmediği için askerler düşürdü” dedi.

Esad mülakatında, uçağı Türkiye’nin iddia ettiği gibi uluslararası hava sahasında düşürmüş olsalar özür dilemekten çekinmeyeceklerini belirtti.

“Türk hükümeti iki ordu arasındaki ilişkileri kesmemiş olsa, konuyu yine askeri makamlar arasında ele alır, bu kadar büyümeden çözerdik. Ama son aylarda artık acil durumda arayacak bir Türk komutanın telefonu bile yok elimizde” dediğini de okuduk.

***

Basın Tarihinin projektörleri altında “değişenlere” bakarsak, düşürülen uçaktan El Şara’nın İstanbul ziyaretine geçtiğimiz söylenebilir.

Değişmeyen ise bir türlü huzur bulamayan Ortadoğu’nun hali.

Ortadoğu huzur bulur mu?

Ortadoğu’da siyaset insanı yok sayar ise bulmaz, baş tacı ederse bulur.

Şimdiye kadar olmadı, bundan böyle olur mu, göreceğiz…