Gözleri görmeyen Terör Örgütü Lideri

Eşber Yağmurdereli, cezaevine girmesine neden olan konuşmasını radyo veya televizyonda yapmış olsa basın affından yararlanabilecekti.

MEHMET ALTAN

02.02.2022

Basın tarihi aynı zamanda bir zulüm tarihidir.

1990’lı yılları araştırırken konunun hukuksal boyutundan bildiğim bir isme sürekli rastlar olunca, yaşamının çok büyük bir kısmı hapishanede geçen o ismi büyüteç altına aldım:

Eşber Yağmurdereli.

***

Adım adım gidelim.                 

Ansiklopedilerde “Türk yazar, senarist, şair, öykü yazarı, aktivist” olarak tanımlanan "Eşber Yağmurdereli 1945 yılında Erzurum – Tortum'da dünyaya geldi.              

1955 yılında bir havuz kazasında görme yetisini yitirdi. 

1958 yılında lise öğrencisiyken körler okuluna gitti.   

Öğrenim görürken arkadaşlarıyla Aydınlığa Doğru adında bir dergi çıkardı.             

***              

1963'te üniversite seçme sınavlarını üçüncülükle kazanarak Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girdi.              

1972'de Samsun'da avukatlığa başladı. Arkadaşlarıyla Yeni Eylem adında bir dergi çıkardı.             

13 Mart 1978'de, 35 yaşındayken THKP-C'nin Acilciler grubu kurucusu ve lideri olduğu iddiasıyla tutuklandı. Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) "Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirme" fiilini düzenleyen 146. maddesinin 1. fıkrası uyarınca Samsun Ağır Ceza Mahkemesi'nce müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

***

Vikipedi’de “Acilciler’’ maddesine baktım…                  

“1975 yılında Engin Erkiner tarafından kaleme alınan ‘Türkiye Devriminin Acil Sorunları’ isimli broşür, örgütün çevresinde toplandığı görüş hâline geldi ve ‘Acilciler’ olarak anılmaya başlandı” yazıyordu ve ekliyordu:                             

“Broşürün kaleme alındığı aynı yıl, 1975’te grubun önemli üyeleri Malatya Beylerderesi’nde öldürülmüştür.”

***

Üç yıl sonra, 13 Mart 1978'de Eşber Yağmurdereli'nin "Acilciler grubu kurucusu ve lideri olduğu” iddiasıyla tutuklanıp mahkûm edildiği yazılı…                                  

Ancak bir başka yerde bir kuyumcu soygununa karıştığı iddiasıyla 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanarak 1985 yılında ömür boyu hapis cezasına mahkûm olduğuna rastladım.

Görmüyor ama kuyumcu soygununa karışıyor…

***              

Hapiste sekizinci yılında… 41 yaşındayken… 1986 yılında bir yarışmada “Pek Firaklı Bir Dağ Masalı” adlı öyküsüyle ilk yazarlık ödülünü kazandı.                     

Çok uzun sürecek hapishane günlerinde kazanacağı birçok ödülün ilkiydi bu. 

Gene cezaevi günlerinde yazdığı "Akrep" oyunu Ankara Sanat Tiyatrosu'nda sahneledi.      

Akrep, Yağmurdereli'ye iki de ödül getirdi: 

1998'de Sanat Kurumu, “bütün zamanların en iyi yazılmış oyunlarından” olduğunu açıkladı.           

1999'da “İsmet Kuntay En İyi Oyun Yazarı” ödülünü aldı.

Akrep, Altan Erkekli ve Fikret Kuşkan tarafından bir albüm olarak da yayınlandı.

***      

13.5 yıl sonra 1 Ağustos 1991'de “şartlı tahliye” yasasıyla cezaevinden çıktı.

***             

Yağmurdereli, 8 Eylül 1991'de İnsan Hakları Derneği (İHD) mitingindeki konuşması nedeniyle 10 ay hapis cezasına mahkûm oldu.              

Karar Yargıtay'da onanınca, daha önce “şartlı tahliye” edildiği için 10 aylık hapis cezası daha önceki cezasının geri kalanıyla birleştirildi ve 1997 yılında 22,5 yıl hapis için tekrar cezaevine konuldu.

***              

Tutuklanması yurt içinde ve dışında tepkilere neden olan Yağmurdereli’nin cezası, 9 Kasım 1997 tarihinde “sağlık durumu” gerekçe gösterilerek bir yıl süreyle ertelendi.             

Erteleme kararı “koroner kalp hastalığı, kronik bronşit hastalığı ve tam körlük nedeniyle vücudun iş görme gücünü yüzde 100 oranında kaybetmesi” gerekçesiyle alındı.          

Eşber Yağmurdereli, serbest bırakıldıktan sonra, özel affı kabul etmeyeceğini vurguladı ve sağlık raporu almayı reddetti.

Bunun üzerine erteleme kararı Çankırı Cumhuriyet Savcılığı tarafından kaldırıldı ve Yağmurdereli 1 Haziran 1998 tarihinde yeniden cezaevine girdi.

***

TBMM Genel Kurulu, 28 Ağustos 1999 günü basın yoluyla suç işledikleri gerekçesiyle cezaevinde bulunan ya da haklarında dava açılan gazetecilerin affedilmesine ilişkin 4454 Sayılı Basın ve Yayın Yoluyla işlenen Suçlara ilişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Yasayı kabul etti.

Yasa 3 Eylül tarihli Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.

***

Gazetecilerin yasadan yararlanabilmesi için 3 yıl boyunca yeniden basın yoluyla bir suç işlememesi koşulu getirilirken, suçun tekrarı hâlinde ertelenen cezanın da yeniden devreye girmesi hükme bağlandı.

Yasaya göre “örgüt üyeliği” suçuyla cezaevinde bulunanların dışındaki gazetecilerin cezaları ertelendi.

Cezaevinde bulunanların da serbest bırakılmasını sağlayan bu madde ile soruşturmalar durduruldu.

***

Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, TBMM Genel Kurul'da yaptığı konuşmada, gazetecilerin sadece basın yayın yoluyla işledikleri suçların affedileceğini belirterek, “Türkiye'nin dünya kamuoyunda, cezaevlerinde gazeteciler, bilim adamları, düşünürler bulunan bir ülke olarak kınanmasına da gerek kalmayacak” dedi.

Davaları devam edenlerle birlikte 50 kişinin bu yasadan yararlanacağını belirten Türk, cezaevinde bulunan gazetecilerden 26'sının örgüt üyesi, birinin tecavüz, birinin de Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet suçundan ceza aldığını, bunların aftan yararlanamayacağını, bu suçların dışında kalan TCY’nin 312. maddesi gibi maddelerden hüküm giyen gazetecilerin de affedileceğini bildirdi.

***

“Basın yoluyla suç işleyenlerin” serbest bırakılmasını sağlayan yasanın, aynı “suçu” “sözlü” olarak işleyenleri kapsamaması nedeniyle aralarında İHD eski Genel Başkanı Akın Birdal ve Avukat Eşber Yağmurdereli’nin da bulunduğu çok sayıda “düşünce suçlusu” serbest bırakılmadı.

Eşber Yağmurdereli, cezaevine girmesine neden olan konuşmasını bir mitingde yapmak yerine radyo veya televizyonda yapmış olsaydı basın affından yararlanabilecekti bu yasaya göre.

***

Kamuoyunda oluşan büyük tepki sonucunda, 9 Kasım 1997'de, ceza infazı 1 yıl süreyle ertelenerek serbest bırakıldı.           

“Barış için 1 Milyon imza kampanyası”nın sözcülüğünü yaptı.          

Karar, 16 Aralık'ta geri çekilince, sanatçı 1 Haziran 1998'de yeniden tutuklandı ve 18 Ocak 2001'de serbest bırakıldı.

          

***      

Fransa'nın Bordeaux kentindeki İnsan Hakları Enstitüsü le Avrupalı Avukatlar Derneği'nin verdiği Ludovic Trarieux ödülü 2000'de Yağmurdereli'nin oldu. Aynı ödülü 1985'te Nelson Mandela lmıştı…

Pek çok ödül sahibi Yağmurdereli, 8 Temmuz 2001 Görme Engelliler Satranç Turnuvası'nda da beşinciliği kazandı.

***              

Bir broşürle, bir konuşma koca bir yaşamın hapislerde geçmesine neden oldu…                  

Bir öykü, bir piyes ödüller getirdi…

Hapishanelerde bitmek bilmeyen çilesi Mandela’nın aldığı ödülü almasına neden oldu…

Satranç tutkusu şampiyonlukta derece kazandırdı.

 ***                  

Basın tarihi etrafında ifade özgürlüğü nedeniyle sürekli rastlaştığım Eşber Yağmurdereli’nin yaşamının kısa özeti buydu galiba…

Ödüller ve hapislerle dolu bir hayat… Türkiye’deki bir yazarın hayatı.