
Jül Vern Seyahat Acentesi (4): Kibar beyler arasında bir iddia
Bir kulüp hizmetlisi, Beyefendilerin boş kadehlerini topladı. Yerde bir not kağıdı farketti. Notta, “Hizmetli sessiz olmazsa aranızdaki mesafeyi koruyamazsınız. Mesafeyi koruyamazsanız istediğiniz gibi yönetemiyebilirsiniz” cümlesi yazılıydı. Beyefendiler iddianın heyecanı içinde dalgalanıyorlardı. Kimse not ile ilgilenmedi. Hizmetli notu cebine attı

Putin’in rakibi: Katılım oranı
Seçimlerden sonra, Rusya üzerine çalışan siyasi analistlerin “yönetilen demokrasi” (managed democracy) diye adlandırdıkları sistemi pekiştirmek için Kremlin’in harekete geçmesi olası. Bu da, “korku düzeyinin arttırılması” ve Ukrayna Savaşı’na, ülkedeki yönetime yönelik en ufak eleştirisi olanın cezalandırılması anlamına geliyor

8 Mart’ın asıl kutlayanı Tayvan
Kapsamlı yasal değişikliklere neden olan #MeToo hareketinin ortaya koyduğu ise, Ada’nın cinsiyet eşitliği konusunda verdiği mücadelede gidecek yolunun daha çok olduğu. Araştırmalar da, birçok Tayvanlının kendilerini hâlâ cinsiyet, yaş ve işyerindeki kıdem nedeniyle ortaya çıkan güç dengesizliğiyle ve ataerkil kültürle mücadele içinde hissettiğini ortaya koyuyor

Jül Vern Seyahat Acentesi (3): Jean Pass, işverenini değiştirmek istiyor
Yatağın yanıbaşında komodinin üstünde şu üç kuruşa satılan, gizemli, gerilimli, korkutucu tasvirler ve anlatımlarla yüklü, cinselliği, kanlı sahneleri ve dehşet verici olayları harmanlayan kitaplardan biri duruyordu. İlk sayfalardaki resimlere şöyle bir göz attı, kitabı aldığı yere bıraktı

Editörler ve muhabirler: Nasıl bir denge kurulacak?
Türkiye’deki muhabirlerin bir kısmı editörü, .docx formatındaki dosyayı içerik yönetim sistemine giren kişi olarak görüyor. Bu, elbette haberciliğimiz “massive production” mantığına bürünmesi ile de ilgili bir durum; ama bu ön kabul ile editörün yazı üstündeki hakkı ve emeğini en baştan yoksayan muhabir işlerin kötü gidişatının ilk adımını atmış oluyor

Galtung’un anısına saygıyla, barış gazeteciliğini yeniden anlamak…
Galtung, barış çalışmaları alanının öncü isimlerinden olduğu gibi, 1960’ların sonlarından itibaren ana akım medya haberciliğinin savaş ve şiddeti kışkırtan özellikleriyle eleştirisi üzerinden barış gazeteciliği kavramını ilk defa kullananlardan birisiydi