
Okumalar, değinmeler
Hikâye anlatıcısı Kara Hüseyin’den her fırsatta sözederim. En meşhur hikâyesi Atatürk ile Hitler’i at arabası ile gezdirdiği hikâyedir. Hüseyin, iki kara kısraklı arabası ile Unkapanı’nda beklerken yanına bir yaver gelmiş, “Paşa seni ve arabanı istiyor, misafiri var” demiş. “Hay hay” demiş Kara Hüseyin

“Silahları bırakıp savaş açtılar!” Nasıl yani?
Savaş, acı, kan, gözyaşı, ölüm ve yıkım demektir. Savaşın ne olduğundan habersiz uydurukları kendi bunalımları ile baş başa bırakmak ve sahici bir barışın hala uzun soluklu bir demokrasi mücadelesi konusu olduğunu kavramak gerekir

Erdoğan: Belediyelere yeni bir statü gerekiyor
Belediyelere yeni bir anayasal, yasal statü gerçekten gerekmektedir ama sorun Erdoğan’ın tüm bu ilginç çıkışları öyle düşündüğü, böyle inandığı, bunun gerekli olduğuna kalben ve aklen inandığı için yapmamasında, siyasi konjonktüre göre böyle davranmasının, böyle konuşmasının daha iyi olduğunu düşünmesinde…

Barış Sürecinde Gerçekler ve Yalanlar
Ortalık manipülasyondan geçilmiyor, biz gerçekleri anlatacağız. İnfaz düzenlemesinden sonraki adımlar, Demirtaş’ın tahliyesi, yeni anayasa, federasyon söylentilerinin aslı astarı, gündemdeki kabine değişikliği, Sedat Peker’den teşekkür, Suriye’deki son gelişmeler ve F-35’ler, hepsini yazdık

Basın Tarihi: PKK, Silah Bırakma, Borsa ve Hukuk…
Bugüne kadar bu ülkede insanlar hep siyasetçilere bakarlardı olayları anlamak için… Ama artık yargıya bakmak gerektiğini öğrendiler. Bundan böyle bu toplumun büyük çoğunluğu, yargıyı düzeltmeden atılacak hiçbir adımı desteklemez

12 Yıl Önce İmzaya Açılan Sözleşme: Kadın ve LGBTİ+ Gazeteciler Güvence Arayışında
İstanbul Sözleşmesi, yalnızca kadınlar ve LGBTİ+’lar için değil; kadın ve LGBTİ+ gazeteciler için de hayati bir güvenceydi. Sözleşmenin feshedilmesinin ardından gazetecilerin karşılaştığı tehdit ve ayrımcılık, dayanışma ve çözüm odaklı yaklaşımlarla aşılmaya çalışılıyor

Selahattin Demirtaş ve Cezaevleri İçin Geri Sayım Başladı
Barış süreci kapsamında cezaevlerindeki mahpuslara ilişkin yapılacak yeni infaz düzenlemesi; hamile ve çocuklu kadınları, hasta mahpusları, adli ve siyasi infaz oranlarının eşitlenmesini kapsıyor. En önemlisi de Selahattin Demirtaş çok yakında tahliye edilebilir

Okumalar, değinmeler
“1950’ler, yoksulluktan söz etmenin çok kolay olmadığı bir dönem. Bu, anti-komünizmin, siyaseti ve fikir hayatını çok ciddi bir biçimde etkilediği, Lenin’e benzetilen resimler, orak çekice benzetilen şekiller gibi, ‘sefalet edebiyatı yapmak’ suçlamasının suçlananlar için ciddi sonuçlara yol açabileceği bir dönem.”

Güzel günler göreceğiz umudunu sahipsiz bırakmayalım
1 Mayıs’ın özellikle yakın tarihimiz itibarıyla hikâyesi burada özetlediğimden daha kapsamlıdır. Sadece kısaca hatırlatmaya çalıştım. Bu hatırlatmanın meramı ise, demokrasi ve özgürlüklerin “bahşedilen” değil, “kazanılan” hakların öğrettiği bir kültür ve uygarlık düzeyi olmasıdır

Kardeş, soydaş halklar, cumhuriyetler ne demek?
Keşke dünyadaki tüm devletlerin vatandaşları için kardeş kelimesini kullanabilsek… O zaman bir itirazım olmayacak, hatta ne güzel, ne insani bir tutum diyeceğim ama bu kardeş, soydaş kavramlarını sadece kendilerine Türk devletleri diyen ülkelerin vatandaşları, halkları için kullandığımızda sanırım bizim Anayasamız bağlamında bir hukuk sorunu ortaya çıkıyor