“Şehit” haberi maç sonrasına mı bırakıldı?

Muhalif Kürt basınının sansürlenmiş olması, çatışmalardan da haber alamamak demek.

EFE KEREM SÖZERİ

07.09.2015

PKK’nin askerî kanadı HPG, 6 Eylül Pazar günü saat 15.00 sıralarında Hakkari’nin Yüksekova ilçesindeki Dağlıca bölgesinde bir askeri konvoya saldırı düzenledi. Saldırıda ölenlerin sayısı henüz net değil; ancak saldırının saatlerce kamuoyundan gizlendiği açık.*
 
Orduya yakın Twitter adreslerinde ve PKK’ye yakın haber ajanslarında saat 18.00 itibariyle duyurulan saldırı haberinde Dağlıca Tabur komutanı ve 15 askerin öldüğü bilgisi verilmesine rağmen, Başbakan Davutoğlu 19.00’da başlayan Türkiye Hollanda maçına katıldı, maçın son dakikalarında ayrılarak Ankara’ya döndü.
 
Ana akım basında ise saldırının haberi ancak bundan sonra, 21.00 civarında girildi. Anadolu Ajansı, bu haberden önce Başbakan Davutoğlu’nun güvenlik toplantısını ve canlı olarak Erdoğan’ın demeçlerini verdi.
 
Tüm bunlar, bilginin tekelini elinde tutmak isteyen bir iktidarın eseri, muhalif Kürt basınına uygulanan sansürün bir sonucu.
 
Önce açık kaynaklarda haber dakika dakika nasıl duyuruldu, onu listelemek isterim:
 
17.58
@yirmikirkbes:
SON DAKİKA: Dağlıca Tabur Komutanı Şehit düştü.
 
18.03
ANF:
HPG: Geliyê Doskî’de 15 asker öldürüldü, çok sayıda silah kaldırıldı
 
18.05
HPG Basın İrtibat Merkezi:
Geliyê Doskî’de Eylem: Çok Sayıda Silah Kaldırıldı
 
18.31
@yirmikirkbes
dağlıca tabur komutanı ve 6 asker şehit düştü medyada neden haber yok! @tahtakuslar
 
19.32
@_TOPRAK_1
HAKKARİ-DAĞLICA'da maalesef 1 Subayımız, 2 Uzman Çavuşumuz ve 2 sözleşmeli Er'imiz Şehit olmuşlardır.
 
19.40
@Derinkuvvet
Acı bir haber vereceğim üzgünüm.. Hakkari,Çukurca -Dağlıca yolu üzerinde KobraTTZA aracı mayına bastı 5 şehit 5 yaralımız var. 🙁
 
20.09
@deniz_ROJAVA
Cizre katliamına misillime eyleminde, Hakkari / Dağlıca'da ölen Jandarma Özel Harekatçı sayısı 9'a yükseldi. 1 subay 2 astsubay 6 uzman çvş
 
20.32
@EmreUslu
Şok: Dağlıca Tabur Komutanı Pusuya Mı Düşürüldü… http://yeniyon.tv/sok-daglica-tabur-komutani-pusuya-mi-dusuruldu/
 
21.09
Mehmetçik TV:
Şu ana kadar 30 askerimiz şehit çok sayıda yaralı var…
 
21.09
T24:
Dağlıca'daki PKK saldırısında çok sayıda şehit ve yaralı var!
 
21.52
Anadolu Ajansı:
Hakkari'de terör saldırısı: Şehit ve yaralılar var
 
7 Eylül, 02.20
TSK:
Patlama neticesinde Kahraman silah arkadaşlarımızdan şehit ve yaralananlar olmuştur.
 
Buradaki sorun, haberin sadece gecikmeli ve eksik olarak duyurulmasında değil, öncesinde yapılan haberlerle toplumsal tepkinin kontrol altına alınmasında; hatta Hürriyet baskını ile yön değiştirmesinde.

“Medya manipülasyonunun ve ahlaksızlığın tam bir daniskası”

Hürriyet, Erdoğan’ın canlı yayını sırasında girdiği haberde, “Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan #Dağlıca açıklaması: '400 milletvekili alınsaydı bunlar olmazdı'” başlığını kullandı (daha sonra bu haberin tweet’ini sildi ve başlığını değiştirdi). Erdoğan ise bu haber hakkında “medya manipülasyonunun ve ahlaksızlığın tam bir daniskası” dedi.
 
Erdoğan’ın canlı yayındaki bu soruya ilişkin sözleri kesintisiz olarak şu videodan izlenebilir. Karar sizin.

Hürriyet’in haberi üzerine bizzat AKP teşkilatı tarafından yönlendirilen bir grup, Hürriyet binasının camlarını kırdı, bayraklarını yaktı, içeri girmek istedi. Twitter’daki pek çok muhalif hesap, bu saldırının Cizre ve Dağlıca’da olup biteni gölgelemeye yönelik bir çaba olduğunu dile getiriyor. Anadolu Ajansı’nın editörleri dahil, iktidara yakın gazeteciler ise Hürriyet’in yaptığının PKK saldırısını örtme çabası olduğunu düşünüyorlar.
 
Ben bir adım daha geriye gidip, Dağlıca saldırısını altı saat sonra veren Anadolu Ajansı (yani hükümet) neyi örtmeye çalışıyor, onu ele alacağım.
 
AA, diğer haber ajanslarıyla eşit şartlarda haber üretmiyor; özellikle ordu ve polis kaynaklarıyla doğrudan iletişimi olan, hatta çekinmeden söylemek gerekirse, bu tür kaynaklardan gelen bilgilerin halka ‘servis edildiği’, iktidar güdümünde bir kurum.
 
Saat 15.00 civarında başlayan Dağlıca saldırısını PKK/HPG ve ordu kuvvetlerinden sonra ilk önce öğrenecek olan haber ajansı bu nedenle AA. Örneğin ilk saldırının 14.55’te, ikinci saldırının 17.05’te olduğunu bir AA editöründen öğreniyoruz.
 
Fakat ajans Dağlıca saldırısını saatlerce görmemekle kalmadı, aradaki haberlerde kullandığı görsellerle milli birlik duygusunu uyandıracak “şehit, bayrak, Kuran” temalarını işledi ve bunları Erdoğan ile Davutoğlu’nun liderlik imajını güçlendiren, sorgulatmayacak metinlerle sundu.
 
17.11
Erdoğan'dan şehit ailelerine taziye telefonu
 
19.51
Başbakan Davutoğlu şehit ailelerini ziyaret etti
 
20.37
Milliler Konya'da tarih yazdı
 
21.06
'AB ülkeleri PKK'ya hep göz yumdu
 
21.23
Başbakanlık'ta güvenlik toplantısı
 

 
Hollanda maçını izleyenlerin aktardığı kadarıyla, maçın sunucusu da sık sık Davutoğlu’nun yanında Sultanbeyli’deki saldırıda öldürülen polis memuru Beyazıt Çeken’in oğlunun bulunduğunu tekrarlamış. Tek bir kalemden çıkmış metin ve tek bir kameradan çıkmış fotoğraflarla basılan “Davutoğlu maçı şehit oğluyla izledi” haberleri de aynı izlenimi yaratma amacı taşıyordu.
 
Anadolu Ajansı elbette maçı kimin kazanacağını hesaplamış olamaz; fakat haberin maçtan sonra ne şartlarda verileceğini belirleyebildi.
 
Aşağıda AA’nın resmi Twitter hesabında haberin nasıl verdiği görülebilir.
 
Dağlıca’daki saldırı haberi AA sitesinde 21.52’de “Hakkari’de terör saldırısı: Şehit ve yaralılar var” başlığıyla girildi, fakat ajansın resmi Twitter adresinden o anda duyurulmadı.
 
Haber, Twitter’da Erdoğan’ın terörle ilgili demeçlerinden sonra, ancak 23.32’de girildi ve “10 hedef vuruldu, 2 bine yakın teröristi öldürdük” gibi ifadelerle ‘yumuşatıldı’.
 

 
Ve hükümet bunu ilk kez yapmıyor.

Savcı Kiraz hastaneye geldiğinde ölmüştü

Berkin Elvan soruşturmasına bakan Savcı Mehmet Selim Kiraz 31 Mart günü DHKP-C tarafından rehin alınmış, akşam 20.15-20.45 arasında yarım saat süren polis operasyonu sonucu bayıldığı, hastaneye hafif yaralı olarak kaldırıldığı iddia edilmişti. 21.30’da İstanbul Emniyet Genel Müdürü (şu an İçişleri Bakanı) Selami Altınok, Savcı Kiraz’ın ağır yaralı olarak hastanede ameliyata alındığını açıklamış, 22.10’da Erdoğan “3 tane başından ve 2 tane de vücudunun değişik yerlerinden kurşun aldı” demişti. 23.15’te ise Davutoğlu bir açıklama yaparak savcının ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığını, tüm çabalara rağmen kurtarılamadığını söyledi.
 
Fakat, Florence Nightingale hastanesinin adli raporuna göre, 20.56’da acil servise getirilen Kiraz’ın hiçbir hayati fonksiyonu bulunmuyordu ve vücudunda 10 adet kurşun yarası vardı. Dahası, vücudunun hem ön, hem de arka kısmında kurşun giriş izleri olması, Savcı’nın sadece DHKP-C üyeleri tarafından değil, polis tarafından da vurulmuş olduğunu, iki ateş arasında kaldığını gösteriyordu.
 
Tüm bunlara rağmen Emniyet, “Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın ölümüne neden olan mermilerin teröristlerin silahından çıktığı”nı iddia etti. Hem saldırganların, hem de rehinenin öldüğü bu başarısız operasyonu düzenleyenlere hiçbir ceza verilmedi. Emri verenler de sorumluluk almadılar, terfi ettirildiler.
 
Hükümetin Soma ve Reyhanlı gibi, kendi zaafını ortaya çıkaran olaylardaki yayın yasağı geçmişi de malum.

“Şehit” haberi neden maç sonrasına bırakıldı?

Yine de, Davutoğlu’nun maça gitmesi, hiçbir şey olmamış gibi gollere sevinmesi bir şekilde daha açıklanabilir: Anadolu Ajansı editörü Hasan Öymez’in iddiasına göre: “Terör saldırısıyla ilgili tüm bilgilerin toplanması, durumun netleştirilmesi ve sağlıklı bilgilerin devlet yönetimine sunulması 20'yi buldu”.
 
Fakat, eğer böyleyse durum daha vahim değil mi?
 
İlki 14.55’te ikincisi 17.05’te gerçekleşmiş organize bir saldırının haberi Davutoğlu’na neden maç sonrasına kadar verilmedi? İdarenin başındaki kişi, orduya karşı yapılan bir saldırının haberini beş saat sonra alıyorsa, bu oldukça ciddi bir yönetim zaafı da değil mi? Bu makalenin yazıldığı 7 Eylül sabah saatlerinde hala kesin ölü ve yaralı sayısının açıklanmamış olması aynı yönetim zaafından mı kaynaklanıyor?
 
Doğrusu ben, yazıda emarelerini sıraladığım manipülasyon ihtimalini (algı yönetimi yerine ‘acı yönetimini’ şu durumda) daha akla yatkın buluyorum.
 
Anadolu Ajansı şimdiden dualı bayraklı fonlar eşliğinde “yurdun dört bir yanında PKK protesto ediliyor” başlıklı haberler geçmeye başladı. Sokaklarda da bunun yansımaları görülüyor, tekbir getiren topluluklar pek çok şehirde yolları kapatarak eylemler yaptı, bir Diyarbakır otobüs firmasına da saldırıldığı haberi veriliyor.
 
Kimin ihmaliyle öldürüldüğü bile tartışılmazken, “Talimat Demirtaş’tan” gibi başlıklarla düşman yaratılıyor. Kaç askerin öldüğü bile belli değilken, milletvekili hesabı yapılıyor.
 
Çekinmeden söyleyelim: Bu saldırıyı PKK yaptı, bu askerleri PKK öldürdü.
 
Fakat barış siyaseti son üç yılda ölümleri engellemeyi başarmışken, ibreyi savaşa çevirip bundan başkanlık sistemi devşirmeye kalkan bir siyasetçi var karşımızda; bu gençleri de bu savaşta ölmeye o gönderdi.
 
Başlıktaki soru, “Şehit haberi maç sonrasına mı bırakıldı?” olmamalı belki de, çünkü, korkarım “şehit” haberleri seçim öncesine bırakıldı.

Not:

* Daha sonra pek çok kaynak tarafından işlenmiş olsa da, bu zaman farkına ilk dikkatimi çeken Ekşi Sözlük yazarına teşekkür ederim.