Kimilerimiz de “saf”, “üst”, “kirlenmemiş”, “yoz olmayan” bir kültür olabileceğini hayal edecek: korkunç haksızlığın, adaletsizliğin farkına varmadan.
Umut, kendini hep yeniden yaratandır. Yoksa yaşam, kurumuş bir ağaca benzer. Ağaç, ama kuru; olmaz...
“Veda etmek biraz da ölmektir.” Yaşarken içinden geçilen küçük ölümler vedanın anlamını öğretir.
Niye “eski rejimin” günahları dile gelmez de “bayram” günleri üzerinden rejim mücadeleleri yapılır?
“Oh, batsınlar!” diyenlere söylenecek tek bir söz var: “Siz de gemidesiniz”.
Komplo fantazilerinin üretilmesini sağlayan, siyasî retorikteki “paranoyak tarz”.
“5 dakkada değişir bütün işler” dünyasında Homeros’un, Troya’nın vb.’nin bir manası var mı?
“Olay” mahkemede cereyan ettiği için “dava” diyoruz ama bu aslında yargı eliyle sürdürülen bir siyasi operasyon.
Teknoloji arada sırada ucundan koklattığı güzelliklere karşılık, görülmemiş boyutlarda eşitsizlik yaratıyor.
1998 yılı azgın bir rodeo boğasına benziyordu...
Güncel bilgilerilerden /duyurulardan haberdar olmak için mail listemize kayıt olun.